Her engel bir fırsat

Eski zamanlarda bir kral,saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş,kendisi de  pencereye oturmuştu.

Bakalım neler olacaktı?...

Ülkenin en zenginleri, en güçlü kervanları,saray görevlileri birer birer gediler....Sabahtan öğlene kadar...

Hepsi,kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler.Pek çoğu da; Halkından bu kadar vergi aldığı halde saray yollarını bile temiz tutamıyor'' diye yüksek sesle kralı eleştirdi.

Sonunda bir köylü çıkageldi saraya; meyve ve sebze getiriyordu.

Yoldaki engeli görünce sırtındaki küfeyi yere indirdi ve olanca güçüyle kayayı itmeye başladı.

Sonunda kan ter içinde kalmış ama engelide yolun kenarına çekmiş oldu.Tam küfesini sırtına almak üzereydi ki kayanın eski yerinde bir kesenin olduğunu gördü...

Açtı, kese altın doluydu.Birde kralın notu vardı içinde:

_''Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.'' diyordu kral...

Köylü,bu gün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.

''Her engel hayat şartlarımızı daha da iyileştirecek bir fırsattır aslında...''

Okunanlar ancak yaşanarak anlaşılır

Kendi içinde hazmedemediğin bilgiyibaşkalarına telkin etme.Kuş gibi değil,koyun gibi ol.O,yediklerini süt olarak ortaya koyar. Unutma,okunanlar ançak yaşanarak anlaşılır.Bilmek çok önemlidir ama yanlız başına önemli değildir.Bilgiyi kendine ilave edip faydalı hale getirip,aksiyona, işe dönüştür ki,''kitap taşıyan merkep''benzetmesine örnek teşkil etme.öğrendiklerini kaydetmeyi  alışkanlık edin.

Unutma ki en soluk mürekkep,en iyi hafızadan daha iyidir.Duygularını,önyargılarını,ideolojini''bilgi'' zannetme yanlışlığına düşme.Bilmediğini bilmeyen insanlara,bilmediklerini öğretmeye kalkma.Abestle iştiğaldir.

Unutma! Yazarsan; beşikte öğrendiğini mezara taşırsın.Tanımadığın,bilgi ve kültür düzeyini bilmediğin bir insana, talep etse bile kitap tavsiye  etmeye kalkma.

Çünkü kitap tavsiyesi, hasta tedavisi için reçete  yazmaya benzer.''teşhis''koymadan reçete yazmaya kalkan bir hekim,hastasına iyilik edeyim derken kötülük edebilir.